5 Eylül 2009 Cumartesi

MEVLEVİLİK

MEVLEVİLİK : Özünü Mevlana nın düşüncelerinden alan Mevlevilik Anadoluda Doğmuş en eski tarikatlardandır.Mevlana sağlığında kendisine bağlı olanların bir tarikat içinde örgütlenmemiş,yalnızca belirli kurallar koymuş,davranış biçimleri öğütlemişti.Mevleviliğin kurucusu sayılan Mevlana nın oğlu Sultan Veled ( 1226 - 1312 ) babasına bağlı olanların dağılmasını önlemek amacıyla Türbesinin yanında bir dergah kurmuş,çeşitli yerlere halifeler göndererek,kitaplar yazarak,Mevlana nın düşüncelerini açıklamaya ve yaymaya çalışmıştır.Sultan Veledden sonra Konya daki dergahın başına Mevlana soyundan gelen birinin geçmeye başlamasıylada tarikat geleneği oluşmuştur.Ama Mevlevilik öbür tarikatler gibi tekkeler biçiminde örgütlenmesi,ayrı bir giyim kuşam tarzına törene sahip olması 15 nci yüzyılda gerçekleşmiştir.Genellikle Mevlevihane denen Mevlevi tekkeleri Şeyhlerin ve Dervişlerin birlikte yaşadıkları ,her birinin ayrı ayrı işlevi olan çeşitli bölümlerden oluşur.En önemli bölüm tarikata özgü törenin yapıldığı semahanedir.Mevleviliğin dinsel töreni olan sema müzik eşliğinde yapılan bir tür danstır.
Mevlana nın sağlığında hiçbir kuralı olmayan sema,sonradan özel giysilerle yapılan ,ayrıntılı kuralları olan bir töre biçimini almıştır.Semaya eşlik eden ve Mevlevi ayini denen sözlü müzik yapıtlarıda Mevlananın Mesnevisinden seçilmiş bölümlerin bestelenmesiyle oluşturulmuştur.Mevleviliğe giren kişi belli bir süre tekkede hizmet ettikten sonra derviş olur.Dervişlikten sonraki aşama Dedeliktir.Onun üstünde de Şeyhlik bulunur.Şeyhler başında bulundukları tekkeyi çelebi olarak anılan Konyada ki Merkez dergahın Şeyhine bağlı olarak yönetirlerdi.Tekkelerin giderleride öbür tarikatlerde olduğu gibi vakıflar yoluyla karşılanırdı.Osmanlı döneminde Anadoluda Rumelide,ve Suriye,İrak ,Mısır gibi Arap ülkelerinde yaygınlık kazanan Mevlevilik,Türkiyede öbür Tarikatlerle birlikte 1925 ta yasaklandı.Ama ertesi yıl Konyadaki Mevlana Türbesi ve Dergahı müze olarak ziyarete açıldı.İstanbuldaki Galata Mevlevihanesi de onarılarak 1975 te Divan Edebiyatı Müzesi yapıldı.Günümüzde Mevlananın ölüm yıl döneminde bir hafta süreyle ( 7 -14 Aralık ) Konyada ve çeşitli yerlerdeki Festivallerde sema gösterileri de sunulmaktadır.
Mevlana nın eserlerinden olan Fihi ma Fih Büyük hakim,Öz insan, Mevlana Celaleddinin sohbetlerinden meydana gelmiş bir kitaptır.Mevlana kendisini ziyarete gelen yahut kimi zaman ziyaretine gittiği kişilerle konuşurken,sorularına cevap verirken,yeri geldikçe ayetleri ,Tefsir,Hadisleri şerh ederken o mecliste bulunanlardan biri,belkide birkaçı, sözlerini zaptetmişler,herhalde sonradan bu zaptedilen parçalar karşılaştırılmış,belki de kendisine gönderilip düzeltilmiş,en sonunda temize çekilmiş böylece bir kitap meydana gelmiştir.
Sır ancak sırrı bilenle eşittir,sır onu inkar edenin kulağına söylenmez. Köpekler havladı diye,


Kervan yoldan kalmaz. Leş bize kötüdür pistir,Ama Domuz ve Köpek için Şekerdir. Renklerin aslı renksizlik,Savaşların aslı barıştır. İyilik arayanda Kötülük olmaz. Sperm erkek bedenin de kaldı mı kokuşur,ve pis kalır,Ama candan bir eşe ulaştımı hayat olur cıvıl cıvıl bir candır.

Gül dalı nerede yeşerirse yeşersin güldür,Şarap küpü nereye konsa konsun şaraptır,Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz,Şarap altın tasa konmakla helal olmaz. Ölünce değilmi ki çenen bağlanacak,o halde çeneni az oynat. Dünya pazarının sermayesi altındır,öte Alemin sermayesi

ise aşk ve ıslak iki göz. Söz dinleyene göre söylenir,Terzi elbiseyi bedene göre biçer. Varlık

elde etmek için yokluk gerek. Her Dükkanın ayrı bir sanatı ve karı vardır. Gülmek ağlamada

gizlidir,Zevk gamda gizlidir. Gayba haberlerini dinleyen Peygamber,kulağı olmasa Vahiy gelmezdi. Her sevgili aşığından haberdardır,Aşık olmuşsan Allah senden haberdardır. Adalet

layığını yerine koymaktır. Külahın yeri baş,Ayakkabının yeri ayaktır. Cömertlik sebepsiz sorgusuz vermektir. Doğru var olmasa,yalan olur mu?. - Kardeş elini duadan ayırma,Kabul edilmiş edilmemiş sana ne,sen duaya devam et.

Ve en son olarak,Yaşamını Hamdım,Piştim,Yandım sözleriyle özetleyen Mevlana 17 Aralık


1273 Pazar günü hakkın rahmetine kavuştu. Mevlananın cenaze namazını Mevlananın vasiyeti

üzerine Sadreddin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği Mevlanayı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine Mevlananın cenaze namazını Kadı Seraceddin kıldırdı.Mevlana ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu.O öldüğü zaman sevdiğine yani Allahına kavuşacaktı.Onun için Mevlana ölüm gününe düğün günü,veya

gelin gecesi manasına gelen Şeb-i Arus diyordu.ve dostlarına ölümünün ardından Ah,ah,vah

vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu. Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız,Bizim Mezarımız Ariflerin Gönüllerindedir



BEN BENDE DEĞİL


Ben bende değil, sende de hemsen, hem ben

Ben hem benimim, hemde senin, sende benim

Bir öyle garip hale bugün geldim ki

Sen benimsin,bilmiyorum ben mi senin.






Ve yazımıza son verirken Mesneviden size Dizeler Sunuyorum, Şen ve Esen Kalınız.

( bu yazı alıntıdır derleyıp yazanlardan allah razı olsun )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder