5 Eylül 2009 Cumartesi

Mevlana Celaleddin-i Rumi (Mevlevilik)

Mevlana Celaleddin-i Rumi (Mevlevilik)




Dereden Tepenin kıymetli Dostları Bugün size Mevlana ve Mevlevilik hakkında malumat vermek istiyorum.Tasavvuf Düşüncesinin öncülerinden olan Mevlana nın ( 1207 - 1273 ) asıl adı Muhammed Celaleddin dir.Anadoluya geldikten sonra Celaleddin Rumi ( Arapların eski dönemlerde Anadoluya Roma ülkesi anlamında verdikleri ad ) ünlendikten sonra da Mevlana ( Efendimiz ) sanlarıyla anılmıştır. Mevlana o zamanlar Harzemşahların yönetiminde bulunan Belh te ( Bugün Afganistanda) doğdu.Babası Bahaeddin Veled Sultanü-l Ulema (Bilginler sultanı ) olarak anılan ünlü bir bilgin ve Mutasavvıftı. Bahaeddin Veled 1218 de Moğol akınları yüzünden karışıklık içine düşen Belh ten ayrılarak İrana doğru yola çıktı.Bir süre çeşitli İran kentlerinde kaldı.Mekkeye giderek Hacı oldu.Daha sonra Bağdat üzerinden Anadoluya geldi.Bir süre Karamanda oturan Bahaeddin Veled 1228 de Konya ya geçerek burada Müderrisliğe başladı.Bu sırada Anadolu Selçuklularının tahtında I Alaeddin Keykubad ( 1220 - 37 ) bulunuyordu.Başkent Konya da en parlak dönemini yaşıyordu. 1218 - 28 arasındaki 10 yıllık yolculuğunda hep babasının yanında bulunan Mevlana din ve tasavvuf alanındaki temel bilgileri ondan öğrendi. Bahaeddin Veled 1231 de ölünce Müderrislik Mevlanaya verildi. 1232 de Konya ya gelen babasının eski öğrencilerinden Burhaneddin Muhakkikin tasavvuftan,bu alanda ortaya yeni çıkan düşüncelerden akımlardan söz etmesi Mevlanayı etkiledi.
 
Bu arada büyük tasavvuf düşünürü Muhyiddin Arabi nin en yakın izleyicisi Sadreddin Konevi den de çok şey öğrendi. Ama asıl 1244 te Konya ya gelen İranlı Mutasavvıf Şems-i Tebrizi ile tanışması Mevlana yı bütünüyle tasavvufa yöneltti. Şems-i Tebrizinin 1247 de ortadan kaybolmasından sonra Müderrisliği bırakan içine kapanan Mevlana şiir yazmaya koyuldu.İlk büyük yapıtı olan altı ciltlik Divan-ı Kebiri yazdı.Bu arada 1243 Kösedağ savaşı yenilgisinden sonra Anadolu Moğol istilasına uğramış halk ekonomik yönden çöküntüye uğramış,inanç ve değerler düzeni de sarsılmıştı.İşte böyle bir ortamda tasavvuf düşüncesi etkili olmaya başladı.Hacı Bektaş Veli nin Yunus Emre nin Mevlananın düşünceleri giderek artan sayıda yandaş topladı.Mevlana nın düşünceleri özellikle Selahaddin Zerkub ( Kuyumcu ) ve ahi babası


Hüsameddin Çelebi tarafından yayıldı.Mevlana Hüsameddin Çelebinin isteği üzerine öğretisini ünlü yapıtı Mesnevi de açıkladı.Yaklaşık 26 bin beyitten oluşan,alegori ve fıkraların da yer aldığı Mesnevi Anadoluda gelişen tasavvuf düşüncesinin en görkemli yapıtlarından biridir.
 
Mesnevi yi bitirdikten kısa bir süre sonra Konyada ölen Mevlana nın sohbetleri yakın dostları tarafından Fih ma Fih derlenmiş,mektupları ve Rubaileri de sonradan bir araya getirilmiştir.Mevlana bütün yapıtlarını o dönemde Anadoluda kültür dili olarak kullanılan farsca yazmıştır.Düşünceleri oğlu Sultan Veled in temelini attığı Mevlevilik tarikati yoluyla yüzyıllar boyu canlı biçimde yaşamıştır.Felsefesinin veciz sözlerinden birkaçını burada derc edelim.
 
Gel,gel ne olursan ol yine gel,


İster kafir,ister mecuzi,ister puta tapan ol yine gel,Bizim dergahımız,ümitsizlik dergahı değildir.

yüz kere tövbeni bozmuş olsanda yine gel .Ölümümüzden sonra Mezarımızı yerde aramayınız

Bizim Mezarımız Ariflerin Gönüllerindedir. Güneş olmak altın ışıklar halinde ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim,Gece esen ve suçsuzların ahına karışan yüz rüzgarı olmak isterdim. Aklın varsa bir başka akılla dost olda işlerini danışarak yap. Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz.Şu tertemiz tarlaya başka tohum ekmeyiz biz. Hayatı sen aldıktan sonra ölmek,Şeker gibi tatlı şeydir,seninle olduktan sonra ölüm,Tatlı candan daha tatlıdır,insan vardır değerlidir dertler içinde,insan vardır,hayır yok dünyaya gelişinde ,Ne büyük yanılgı ne büyük aldanıştır,( İnsan ) diye anılmasının her ikisinde. Bedenimiz tıpkı değirmene benziyor,o değirmen ki,Aşktan akan sudan döner,Kötü havalarda insan dosta aç olur.Biraraya gelse ,dost dosta ilaç olur.Bahçede güller tek tek birşeye benzemez,öbek öbek olunca ,Bahara taç olur. Aşk yüreğinde köpük köpük kan döner köpük değil o ,köpük üstünde can döner. Sevgide güneş gibi ol.Dostluk ve Kardeşlikte akarsu gibi ol.Hataları örtmede gece gibi ol. Tevazuda toprak gibi ol. Öfkede ölü gibi ol.Her ne olursan ol Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder